Adıyaman’da yaşayan Murat Oruç, geçtiğimiz günlerde fiziksel şiddete maruz kaldığını belirterek yetkililerden yardım talep etti. Ancak iddialara göre Oruç, Kürt olduğu için ayrımcılığa maruz kaldığını ve ne devlet hastanesinden darp raporu alabildiğini ne de polisten yardım gördüğünü öne sürdü. Yaşadığı şiddet olayının ardından yetkililere başvuran Oruç, hiçbir resmi kurumdan destek alamadığı için adalet arayışını sürdürüyor.

Şiddetin Ardından Gelen Ayrımcılık

Murat Oruç’un ifadesine göre olay bir gece vakti Adıyaman’ın merkezinde meydana geldi. Kimliği belirsiz kişiler tarafından fiziksel saldırıya uğrayan Oruç, başında ve ellerinde ciddi yaralanmalar olduğunu belirtti. Ancak en büyük şoku, şiddet olayının ardından yetkililere başvurduğunda yaşadı. Oruç, Kürt kimliği nedeniyle devlet kurumlarının kendisine karşı ayrımcılık yaptığını öne sürdü.

Oruç, olayın hemen ardından Adıyaman’daki bir devlet hastanesine giderek darp raporu almak istediğini, ancak hastane görevlilerinin bu talebini reddettiğini iddia etti. “Hastaneye gittiğimde başımda ve ellerimde açık yaralar vardı. Ancak beni dikkate bile almadılar, darp raporu talebimi geri çevirdiler,” dedi.

Oruç ayrıca, olayın ardından polise başvurduğunu ve saldırganlardan şikayetçi olmak istediğini belirtti. Ancak polis memurlarının da benzer bir tavır sergilediğini ve rapor tutmayı reddettiklerini söyledi. “Polis karakoluna gidip durumu anlattım. Ama Kürt olduğumu öğrenir öğrenmez bana karşı ilgisiz ve küçümseyici bir tavır aldılar. Şikayetimi bile kayda almadılar,” diye konuştu.

Hukuki Süreçte Engeller

Yaşadığı şiddet olayının ardından resmi kanallardan destek alamayan Adi Murat Oruç, adalet arayışını sürdürebilmek için özel bir avukat tutmak zorunda kaldı. Ancak avukatıyla birlikte yaptığı başvurularda da benzer engellerle karşılaştığını belirten Oruç, “Hakkımı aramak için devlet kurumlarına gittiğimde sürekli engelleniyorum. Ne hastane ne de polis bana yardımcı oluyor. Kürt olduğum için ayrımcılığa maruz kalıyorum ve bu, yaşadığım şiddetten bile daha acı verici,” dedi.

Oruç’un avukatı ise yaptığı açıklamada, müvekkilinin karşı karşıya kaldığı bu durumun hukuk dışı olduğunu belirtti. “Murat Oruç, devletin her vatandaşına eşit şekilde sağladığı hizmetlerden faydalanmak isterken açık bir ayrımcılıkla karşılaştı. Bu, anayasamıza ve insan haklarına aykırıdır. Biz bu süreçte hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz ve müvekkilimizin hakkını arayacağız,” dedi.

Fiziksel ve Psikolojik Travma

Şiddete uğrayan Murat Oruç, yalnızca fiziksel yaralarla değil, aynı zamanda psikolojik olarak da büyük bir sarsıntı geçirdiğini belirtiyor. “Başımda ve ellerimdeki yaralar hâlâ iyileşmedi. Ancak asıl yara, ayrımcılık karşısında hissettiğim çaresizlik oldu. Devletin beni koruması gerekirken yalnız bırakıldım,” diye konuştu.

Oruç, fiziksel şiddetin izlerinin iyileşmesinin zaman alacağını, ancak devlet kurumlarının kendisine karşı sergilediği tavrın yarattığı psikolojik yaraların daha derin olduğunu ifade etti. “Bu olay, hayatımı tamamen değiştirdi. Hem şiddet hem de devletin ilgisizliği nedeniyle zor günler yaşıyorum. Beni bu süreçte yalnız bırakan herkesten hesap sormak istiyorum,” dedi.